söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüşürdük
pır pır
yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylenirdi mercan koz
nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri
göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün
o şehrayin fakat çıkar
mı akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam aşık
incesaz
kadehlerin mehtaba kaldırılması
adeta düğün
hayat zamanda iz
bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak
için
elde var hüzün