Ümmeti için ağlayan Peygamberimiz ile Cebrail arasında geçen diyalog.
Peygamberimiz bu gece nasıl dua ederdi?
İşte hadislerde Muhammed ümmetinin kurtulduğu 3 gece
Kur'an-ı Kerim Levhilmahfuza bu gece inmiştir. Bu gecede Peygamberimiz (SAV)'e şefaatin tamamı verilmiştir. Şabanın onuçüncü gecesi istenmiş üçte biri verilmiş. Ondördüncü gecesi istenmiş üçte ikisi verilmiş. Onbeşinci gecesi ise tamamı verilmiştir.
Peygamberimiz Hz Muhammed (SAV) Berat gecesinin ulviyetini şöyle anlatıyor:
"Şaban ayının onuçüncü gecesi idi. Cebrail Aleyhisselam bana gelerek 'Ya Muhammed' dedi 'Kalk teheccüd vaktidir, ümmetin hakkında muradının hasıl olması için Allah'â dua etmenin zamanı geldi."
Peygamber Efendimiz kalktı ve o geceyi ibadetle geçirdi. Tanyeri ağarırken Cebrail Aleyhisselam geldi ve dedi ki: "Ya Muhammed! Hazreti Allah ümmetinin üçte birini sana bağışlmıştı"
Efendimiz ağladı ve: "Ya Cebrail! Kalan üçte ikisinin durumu ne oldu" diye sordu.
O da: "Bilmiyorum" diye cevap verdi.
Şabanın ondördüncü gecesi Cebrail yine geldi ve aynı şeyi söyledi: "Ya Muhammed kalk ve teheccüd namazı ile meşgul ol"
Peygamber Efendimiz de sabaha kadar ibadetle meşgul oldu. Fecir vaktinde Cebrail Aleyhisselam yine geldi: "Hazreti Allah ümmetinin üçte ikisini sana bağışlamıştır" buyurdu.
Fahr-i Kainat(SAV) yine ağlayarak, "Kalan üçte birinin durumu ne oldu" diye sordu. Cebrail yine bilmediğini söyledi.
Nihayet Şaban ayının onbeşinci Berat gecesi Cebrail Aleyhisselam gelerek:
"Müjdeler olsun Ya Muhammed! şirk koşanların dışında Allah (CC) bütün ümmetini sana bağışlamıştır. Başını göğe kaldır bak" buyurdu.
Resül-i Ekrem (SAV) Efendimiz başını kaldırınca gördü ki, semavatın bütün kapıları açılmıştır. Dünya semasından arşa kadar sıralanan bütün melekler secdeye kapanmışlar, ümmeti Muhammed'in (SAV) günahlarının affedilmesi için dua ediyorlar.
Bir Hadis-i şerif'te de şöyle buyuruluyor: Şaban'ı şerif ayının yarısı gecesi olunca, onu ibadetle geçirin, gününde de oruç tutun.
Zira Hakk Celle ve Alâ Hazretleri o gece güneşin batmasından itibaren dünya semasına rahmetiyle tecelli edi, buyurdu ki:
"Yok mu benden mağfiret dileyen, onu affedeyim! Yok mu rızık isteyen, onu rızıklandırayım! Bir musibete uğrayan yok mu, onu kederden kurtarayım! Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen!"