Seveceksen
tam seveceksin arkadaş,
sevgiyi yalnız yüreğinde
değil
iliklerinde
kemiklerinde
duyacaksın.
ve,
ona doğru
gözlerin kapalı
koşacaksın.
Sen sevdiğin zaman
kapılar, pencereler
zangır zangır titreyecek,
duvarlar
çatır çatır çatlayacak,
döşemeler çökecek
tavanlar patlayacak.
Sevdiğin zaman
kulakların uğuldayacak,
gözlerin kararacak.
Kramplar girecek midene,
yumruk yemiş gibi
olacaksın yüzüne.
dolaşacak ayakların birbirine.
Sen sevdiğin zaman
işte böyle seveceksin
arkadaş
sığmayacaksın artık
yeryüzüne.
yer beğeneceksin
gökyüzünde kendine.
Eserken kavak yelleri
gülebilmelisin ağlanacak
şeylere bile.
Seveceksen
erkek gibi seveceksin
arkadaş,
"seni seviyorum"
dediğin zaman
gökler gürleyecek
şimşekler çakacak
yıldırımlar düşecek
yağmurlar sel olup
önüne çıkan herşeyi
sürükleyecek.
Seveceksen böyle sev dostum,
sen sevdiğin zaman
dalgalar yükselmeli
denizler kabarmalı
fırtınalar boraya
boralar tayfuna,siklona
dönmeli.
Çatılar uçmalı
direkler devrilmeli
yer gök birbirine girmeli
senin sevdiğini
herkes böyle bilmeli.
Sevince işte böyle seveceksin
arkadaş,
devireceksin dağları
yıkacaksın kayaları
tersine akıtacaksın
nehirleri
ve kurutacaksın gölleri.
Sevince,
biraz da kadınına göre
seveceksin arkadaş,
kimi zaman zarif, duygulu
kimi zaman bencil ve hoyrat
kimi zaman bir külhan gibi
seveceksin,
ağzını açtığın zaman
ana-avrat düz gideceksin
sövdüğün zaman
yedi sülalesini ip gibi dizeceksin.
Sevdiğin zaman
öyle bir seveceksin ki arkadaş,
kendin bile korkacaksın sevginden
dehşete düşeceksin
ürkeceksin
kendi sesinden.
Uzun sözün kısası,
seveceksen
işte böyle seveceksin arkadaş.