Akıl aslında bir kabiliyettir, zeka da öyle. İkisi arasındaki en önemli fark, bir başkasından...
akıl alabilirsiniz ama zekayı asla. O, her insanın kendisine
mahsustur.
Bir hastalık söz konusu olmadığı sürece şüphesiz herkesin aklı vardır. Akıllı
olmak, kendi davranışlarını bilmek, kontrol edebilmek, doğru ve yanlışlarını
değerlendirebilmek yeteneğidir.{mosgoogle none}
Akıl, insanı hayvandan ayırt eden en önemli faktördür. Hayvanlar yalan
söyleyemez ama insanlar sık sık bu yola başvurur. İşte insandaki yalanla
gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda fikir yürütebilme, görüş
belirtebilme yeteneği akıldır.
'Ah şimdiki aklım olsaydı' lafını çok işitmişizdir. Demek ki, akıl insan
olgunlaştıkça da değişiyor ve insanın kendisi de bunun farkına varıyor. Bir insan
değişik fikirlerle diğerinin aklını karıştırabilir. Hayret verici, şaşırtıcı şeyler
insanın aklını durdurabilir.{mosgoogle none}
Bir şeyin içeriğini anlamamak 'akıl erdirememek' olarak nitelendirilirken
başkalarının çözemediği bir sorunu çözen kişiye 'bir tek o akıl etti' denilir. Birine
bir yol göstermek ona 'akıl vermek'tir. Bir şeyi hatırlamak, unutmamak 'akılda
tutmak'tır. 'Akılsız' tanımı ise doğru ve isabetli düşünemeyen anlamında
kullanılır.{mosgoogle none}
Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak
çözme yeteneğidir. Genel olarak zekanın 12 yaşına kadar hızla geliştiği sonra
gelişme hızının yavaşlayarak 20 yaşına kadar sürdüğü, orta yaşlarda ise zeka
seviyesinin sabit kaldığı kabul edilir.
Zeka hayvanlarda da vardır. Hayvanlarda zeka bir nevi içgüdüsel olaydır.
Şüphesiz hayvan zekası insana göre gelişmemiştir ama her iki zeka türü de sinir
sistemi ile ilgilidir. İnsanı ayıran, evriminde oluşmuş konuşabilirle özelliği, dik
durabilmesi, el yapısı nedeniyle aletleri kullanabilmesi ve gelişmiş beyin ve sinir
sistemidir.
Zeka, bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği
anlamına gelmez. Bir müzik bestecisi kendi duygusal yapısının içersinde en
karışık eserleri aklıyla değil zekası sayesinde oluşturur. Biz bu kişilere 'müzik
dehası' diyoruz. Ancak bu müzik dehaları en basit bir matematik problemini bile
çözemeyebilirler.
Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara,
eğilimlere, iradeye ve bilgi edinme isteğine göre farklılıklar gösterebiliyor. Akıl
somut olarak ölçülemez ama zeka pek sağlıklı olmasa da IQ denilen bir testle
ölçülmeye çalışılıyor.